top of page
  • Yazarın fotoğrafıAdmin

Antropoloji, Ritüeller ve Homo-performans

Güncelleme tarihi: 30 Nis 2019


Sanatçı: Chiron Yoshii

Merhaba Güzel Shaktiler!


Başlarken… Neden bu çalışmaları yapıyoruz, neden ritüellerle ilgileniyoruz; size çok kısaca bahsedeyim.


Son birkaç senedir, hepimizin hissettiği üzere, dünyada oldukça yoğun bir enerji sirküle etmekte; pek çok kişi yaşamlarında bir basınç hissediyor ve bu yoğunluk kendini çatışmalar veya kişisel sıkıntılar olarak gösteriyor. Bu dönemin özelliği evrimsel bir dönüşüm sürecinde olmamız... Bu tarz dönemler antropolojik olarak ele alındığında, süreç analizi yöntemiyle incelenir. Kültürel ve sosyal tüm süreçlerde dinamik değişim devamlılığını öngören süreç analizi, bize “neyin, ne zaman, nasıl olduğunu, ne zaman olacağına bağlı olarak ne sonuçlar getireceğini, süreçsel sekansta aldığı mekansal alanı, belirlenmiş bir sürecin akış ritminde aldığı rolü” inceleme fırsatı verir.



(Pettigrew) Bu manada günümüz toplumlarının yeni çağ algısıyla buluşan post-modern insanına hizmet etmek istiyorsak, gözlemimizi süreçten yana açmalıyız.


Bu alanda paylaşılan “spiritüel” olarak kodlanmış bilgi ve pratikleri, hem performans araştırmaları kapsamında yeni çağ performansları olarak, hem de evrimsel süreçlerin geldiği son noktada kültürel ve sosyal antropoloji gözüyle değerlendiriyoruz. Antropoloji, insanı biyo-kültürel bir varlık alanı olarak algılar. Antropos “insan”, logos “bilgi” demektir. Insanın biyolojik ve kültürel evrimini inceleyen en geniş bilim dalı olarak Antropoloji, arkeoloji, etnoloji, linguistik ve sosyal antropolojiyi içermiş, ayrıca pek çok bilim dalına da temel oluşturmuştur. Bu dallardan biri de benim çalıştığım alan olan Performans Araştırmaları’dır.


Performans Araştırmaları, tarih boyunca süregelen estetik, politik ve ritüelistik olan performansları incelerken, bir yandan da yaşamın her anında insanı performe eden bir varlık olarak algılar. Buna da “homo-performans” adı verilmiştir. Performansın doğduğu alan olan ritüellerle ilgilenmemizin sebebi, ritüellerin tarih boyunca insanı hem yapısal alandan uzaklaştırıp bir “oyun alanı”na çekiyor olması hem de yapıdan kopmaması için onu insan yaşamını çerçeveleyen döngülerle uyumlamasıdır. Yani ritüeller (mesele burada yaptığımız Mevsimsel Döngü Çalışmaları) bizi hem özgürleştirir, hem de sabitleyip, dengeler.


Ritüel çalışmalarının bir faydası da bir grupla yapılıyor olmaları ve ritüel esnasında oluşan “oyun alan”ını paylaşan bu kişilerin ortak bir coşkuyu paylaşıyor olmasıdır. Bu gruplara İngiliz antropolog Victor Turner “communitas” ismini verir ve communitas’ın en büyük özelliği içinde hiyerarşinin olmadığı, sosyal kimliklerin bırakıldığı ve böylece güç eşitliğinin yaşandığı bir grup olmasıdır. Platformumuzun da bir communitas ruhu oluşturması dileğiyle, tüm güzel Shakti’leri birbirine destek olmaya davet ediyorum. Sanatçılar, akademisyenler ve yeni çağ öğretmenleri; birbirinize destek olun, dost olun, yoldaş olun.


Çok sevgiler!

Aylin.


Hashtags


#ritüel #enerji #yeniçağ #spiritüel #performans #performansteorisi #newage #antropoloji 


166 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
!
Widget Didn’t Load
Check your internet and refresh this page.
If that doesn’t work, contact us.
bottom of page